Kategoriler

Hisseler

16 Haziran 2010 Çarşamba

Hesabı yaz sonunda kesecekler!

Doğu Akdeniz, İsrail kökenli siyasi krizlerle Filistin odaklı kaynarken, Batı Akdeniz ve Ege'de ise ekonomik krizlerin yansıması hüküm sürüyor.

Bu koşullar altında ziyaret ettiğimiz Yunanistan, AB ve IMF destekli 110 milyar euroluk kurtarma paketini, 2013'e kadar kullanarak derin krizini tedavi etmeye çalışıyor. 400 milyar dolara yaklaşan dış borçlarının GSMH'ye oranı yüzde 115'i bulan Yunanlılar, kendilerine hesabı kesmeyi yaz sonuna bırakıyorlar.

Turizmde "altın yumurtlayan tavuk" olarak görülen Yunan adalarından Siros, Korfu, Kefolanya ve Mikanos'u gezdiğimizde, herkesin sakin görünmeye çalıştığını fark ettik. Kimilerinin 3 bin, kimilerinin 1500 sayısını verdiği adadan 200'ü turizme hizmet ediyor.

11 milyon nüfuslu Yunanistan, her yıl ortalama 13 milyon turist ağırlıyor ve 8 milyar euro gelir elde ediyor. Yunanlılar, doğuştan turizmci. Gerçekten turizmi ve denizden para kazanmayı çok iyi biliyorlar. Alacağımız dersler var.

Derecelendirme kuruluşu Moody's'in durup durup, yardım paketinin ardından komşunun devlet tahvili notunu 4 kademe birden düşürüp, "yatırım yapılamaz ülke" seviyesine indirerek çöpe çevirmesi, olana bitene iyice 'tüy' dikti!



Biz bunları biliriz. Az mı çektik, derecelendirme işlerinden.

Kemer sıkma paketi, Yunan halkını çok sevdiği "Siesta"sından henüz vazgeçirmese de, Atina'da benzinin litresi yüzde 60'lık zamla 1.60 euroya yükselmiş. Emeklilik yaşı, 50-55'lerden 60 yaş ve üstüne çıkarılıyor.

Memurların yılda ücretleri dışında iki maaşlık 'bonus'ları kaldırılıyor.

Lüks tüketime yüksek vergiler konuluyor. Yatlar da buna dahil.

Zor dostum zor! İğneden ipliğe vergiler yolda ama kayıt dışı güçlü, vergi almak zor. Sanayi yok, üretim az, dış sermaye gelmiyor. Yatırım müsaadesi almak aylar sürüyormuş.

Cebinde olan 10 eurosunu bile keyfi için harcamaktan çekinmeyen Yorgo'nun, Maria'nın işi gerçekten zor.

ADALAR SATILIR MI?

Yunanlılar'a, hep şu soruyu sordum: "Adalardan bazılarını çok zorlanırsanız satar mısınız?"

Hiç oralı görünmediler. Pire Limanı Direktörü kaptan HGC Stavridopoulos Thraksivoulos, "Böyle bir şey olmaz, hepsi şaka" dedi.

Adaların yöneticileri ve halk da bu şakalara gülüp geçiyor. Alman Şansölyesi Merkel'e de kızgınlar. Alman gazetelerinin kendileriyle dalga geçmesinden rahatsız olmuşlar. Almanların çok beğendiği, yılda 700 bin turistin geldiği Korfu'da milliyetçilik duyguları yükselmiş. "Ada'dan bir ot bile veremeyiz ama gelsinler kirayla tesis verelim" diyorlar.

Bir gerçek var ki onu söylemeliyim: Yunanistan'da zenginler daha zengin olurken, devlet giderek fakirleşmiş. Bize benziyor değil mi?

TÜRKLER NE SATAR?

Atina Büyükelçimiz Hasan Göğüş'e, "Türkler, komşuya nasıl yardım eder" sorusunu yönelttik. "Mal satarız" derken, şöyle devam etti: "Beyaz eşya, mobilya, gıda bunların başında geliyor. THY yanın da özel şirketler de uçuş yapıyor. Bankacılıkta ortaklıklar olabilir. Turizmde ortak paketler yapılabilir. Parlamento'dan kabotajı kaldırıyorlar. Adalar arasında yabancı gemiler de yolcu taşıyabilecek."

Mikanos'u gezerken, adının Ali olduğunu söyleyen bir delikanlı yanımıza geliyor. "Türkçe konuştuğunuzu duyunca duygulandım, 6 yıldır buradayım" diyor. "Niye geldin" sorusuna Ali şu cevabı veriyor: "Babam mafya tipi işler yapıyordu, ondan nefret ediyordum, kaçıp geldim. Bir barda barmenlik yapıyorum. Bazen, yaşlı kadınlar, kendileriyle olmamı istiyorlar. Günde 100 euro kazanıyorum, krizde bizim işler bozulmadı."

Ali'nin durumuna üzülsek de ona belli etmedik.

Bugün

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder