Kategoriler

Hisseler

3 Nisan 2010 Cumartesi

Angela Teyze yükünüzü alıyoruz daha ne olsun!

Perihan ÇAKIROĞLU


Angela Teyze yükünüzü alıyoruz daha ne olsun!
Alman Şansölyesi Angela Merkel'i bu kez çok sempatik buldum.
Her an gülümsemeye hazır bir yüzü vardı.
Onu ilk defa yeni başbakan olduğunda Berlin'de yapılan Türk-Alman Ekonomi Forumu'nda izlediğimde, "Ne kadar aksi bir kadın" diye düşünmüştüm.
Türk dostu, eski Başbakan Schröder'den sonra Merkel'i çekmek zordu. Neyse ki, barış güverciniyle gelerek öteki yüzünü de gösterdi.
Merkel'in Türkiye gezisi, hem Alman politikacıları hem de Alman basınını böldü. Fark ettim ki, bizi AB'ye isteyenlerin sayısı sandığımızdan fazla. Öncelikle Alman işadamlarının çoğu Türkiye hayranı.
Antalya'ya her gittiğimde, beş yıldızlı oteller, Alman işadamları, yöneticilerle dolu. Kriz yüzünden işi gücü bırakıp tatile gelmişler. Gündüz golf oynuyorlar, gece de aileleriyle keyiflerince eğleniyorlar. Hatta kolbastı bile oynuyorlar.
Otel fiyatları onlara ucuz geliyor. Daha ne olsun, bütçe harcamaları asgariye inerken, krizin yükünü alıyoruz üzerlerinden. 





DELİKANLI TÜRKLER
Küresel krizde yüzde 5 daralan Almanya'yı anlatırken "60 yıldır böyle bir şey görmedik" diyen Merkel'e, Başbakan Tayyip Erdoğan, "Almanya, bize farklı yaklaşmalı, üye olursak, AB'ye yük olmaya değil, yük almaya geliyoruz" dedi.
72 milyonluk genç Türkiye, her şeyden önce yaşlı Avrupa'nın delikanlısı olacak. Yaşlılığın yüzü eskidir, gelecek vadetmez. Okumuş, okumamış, ekmeğini taştan çıkaran gururlu Türkler, AB'nin yaşlılarına 'hayal ötesi' sürprizler yaşatacak. Eksi ve artı 30 derecede çalışabilen Türk iş insanları, Avrupa uygarlığı modemiyle birleşip, yeni hikâyeler yazacak.
Merkel'in eskiye göre vize konusundaki yaklaşımları da yumuşadı. 5 yıllık uzun vize süresinden işadamları, sanatçılar ve öğrencilerin yararlanacağını söylese de bunu 'geri kabul' anlaşmasına bağlasa da Angela Teyze, değişim rüzgarları estirdi.
2 MİLYAR EUROYU GERİ VERİN
Merkel'in geldiği günlerde Vizesiz Avrupa Derneği'nin kurucusu Murat Saraylı, ona halka açık mektup gönderdi ve "Avrupalı olun, vizeyi kaldırın" dedi.
Saraylı ile yeniden konuştum. Merkel'in söz verdiği çok girişli-çıkışlı 5 yıllık vizeyi kesinlikle istemiyor. "Biz imtiyaz değil, hukukun üstünlüğünü istiyoruz" diyen Saraylı, bu imtiyazın, yeşil pasaportlulara tanınan hakların ardından yeni bir 'kast sınıfı' yaratacağını savunuyor. Saraylı'nın hesabına göre 30 yılda Avrupa'ya 2 milyar euronun üzerinde vize parası ödemişiz. Ona göre rakam daha büyük. Mesela, sadece geçen yıl Almanya'ya giden 400 binin üzerindeki Türk vatandaşı, vize parası olarak 24 milyon euro ödemiş.
1987'den bugüne kadar haklarımız konusunda Avrupa Adalet Divanı'nda 50'den fazla ve Alman mahkemelerinde de yüzlerce karar çıkmış. Öyleyse, Almanya'nın yükünü alma fırsatı için önce haklılığımız kabul edilsin, özgürlük seyahati her Türk'e sağlansın...
ÇİMENTODA ŞAMPİYONUZ
Kısa adı Merkez Bankası'nın kısa adına benzeyen TÇMB (Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği) Başkanı Adnan İğnebekçili ve arkadaşlarıyla buluştuk. Çimentocular, düzgün insanlar, oturup şeffaf ve açık sektörlerini anlattılar. Asfaltın paradigmasını tartıştılar. Hayallerindeki 'beton yollar' konseptini hâlâ gerçekleştiremediklerini itiraf ettiler.
Deprem beklentisini çimentoya güvenle yeneceğimizi söylediler.
İğnebekçili, anlattı: "Ekonomide AB'nin 6'ncı ekonomisiyiz, çimento üretiminde 60 milyon tona yaklaşan üretimle birinciyiz, kapasite fazlamız yüksek. Üstelik yabancıların gözü de bu sektörde."
2009'da ihracatla birlikte 6 milyar lira civarında ciro yakalayan sektör, bu yıl da aynı ciroyu bekliyor. Komşu ülkeler dışında Afrika'ya da gidilmiş. 20 milyon tona yakın çimento satılmış.

Perihan ÇAKIROĞLU pcakiroglu@bugun.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder